Posted by James Webb Uzay Teleskobu (JWST), evrenin derinliklerine sırlarını açmaya devam ediyor ve şaşırtıcı keşifler yapıyor.
Son önemli keşiflerinden biri, erken evrende beklenmedik büyüklükte üç galaksi olan “kırmızı canavarlar”a dair oldu. Bu galaksiler, adeta Samanyolu kadar büyükler.
Bu keşif, erken evrende bu kadar büyük galaksilerin oluşumuyla ilgili mevcut bilgileri sorgulamamıza sebep oluyor. Çünkü şu ana kadar bilinen modellere göre, galaksilerin bu denli hızlı bir büyüme süreci geçirmesi mümkün görünmüyordu.
EVRENİN GİZEM DOLU OLUŞUMU
Büyük Patlama’dan sonraki evrenin nasıl meydana geldiğine dair bazı ipuçlarımız var. Ancak Kozmik Şafak dönemi olarak adlandırılan ilk milyar yılın sırları hala çözülememiş durumda.
JWST, kızılötesi dalga boylarında yaptığı gözlemlerle bu dönemi aydınlatmayı başarıyor. Bu sayede, erken evrendeki galaksilerin oluşumunu ve büyümesini daha detaylı bir şekilde anlamamız mümkün oluyor.
GALAKSİLERİN OLUŞUM SÜRECİ
Galaksilerin meydana gelmesi, karanlık madde kümeleri etrafında baryonik maddenin bir araya gelmesiyle başlar.
Bu madde, zamanla yıldızlara dönüşerek galaksileri oluşturur ve galaktik merkezdeki bir kara deliğin etrafında döner.
Ancak bu sürecin, erken evrende bu kadar büyük galaksilerin oluşumu için yetersiz olduğu düşünülüyordu.
“KIRMIZI CANAVARLAR”IN SIRRI
JWST’nin keşfettiği “kırmızı canavarlar”, bu düşünceyi sorguluyor. Bu galaksiler, beklenmedik şekilde karmaşık yapılarıyla dikkat çekiyor ve Samanyolu kadar büyükler.
Bilim insanları, bu galaksilerin oluşumunu anlamak için farklı teoriler üzerinde çalışıyorlar.
Bu teorilerden biri, galaksilerin merkezindeki kara deliklerin, galaksilerin gerçek boyutundan daha büyük gözükmesini sağlayabileceği yönünde.
Ancak yapılan yeni bir araştırma, bu galaksilerin en azından bazı durumlarda, gerçekten de göründükleri kadar büyük olduğunu ortaya koymaktadır.
Bilim insanları, “kırmızı canavarlar”ın sırlarını çözmek için daha fazla araştırma yapılması gerektiğinin altını çiziyorlar.
JWST’nin gelecekte yapacağı gözlemler, bu galaksilerin oluşumu ve evrimi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmamıza yardımcı olabilir.